Bir gün ofiste çalışırken bir telefon geldi. Heyecanlı ve cıvıl cıvıl sesiyle Çiğdem, bana ulaştığı için ne kadar mutlu olduğunu, sergiden beri beni bulmaya çalıştığını anlatıyordu 🙂 Mart ayında yaptığımız sergiye gelmiş, fotoğrafların hepsinin tek tek fotoğrafını çekmiş. Sonra Facebook’tan bulup tüm paylaşımları takip etmiş, yazıları okumuş. Tüm bunları bana uzun uzun anlattı. Koyu bir telefon sohbetinden sonra ertesi gün görüşmek için onu ofise davet ettim. Hayat dolu, sıcacık, heyecanlı biri vardı karşımda. Hani görünce bile enerjinizi yükselten insanlar vardır ya işte Çiğdem onlardan biri.. Çekime giderken yolda tanışma ve evlilik hikayelerini de dinledim. Yıllar önce birbirlerini karşılaştıkları bir mekanda görmüşler. Daha tanışmadan uzaktan birbirlerine bakmışlar. Battal o gün Çiğdem’i görünce yanındakilere “Ne güzel kız. Keşke eşim olsa demiş.” Derken uzun bir zaman geçmiş aradan ve kader onları yine tesadüfen başka bir mekanda karşılaştırmış ve bu kez tanışmışlar, sevmişler ve mutlu son :)) İnsan böyle hikayeler dinlediğinde mucizelere ve kadere inanıyor 🙂 Onlara bu güzel, masal tadında hikayelerinin sonsuza kadar sürmesi, mucizelerin hayatın her anında peşlerinde olması dileğiyle.. 🙂
Çiğdem ve Battal Mutlu Son :))